• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

occasion

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 1581

toplumbilim

yöntembilim

OCCASION = [ı'keyjın] noun
1 fırsat * eşanlamlı : opportunity, chance
İngilizce örnek : I had no occasion to speak to my doctor.
Türkçe çevirisi : Doktorumla konuşma fırsatım olmadı.
2 münasebet, vesile * eşanlamlı : time, occurrence
İngilizce örnek : Feast of the Sacrifice is an occasion to see relatives and friends.
Türkçe çevirisi : Kurban Bayramı akraba ve arkadaşları (eşi dostu) görmek için bir fırsattır.
İngilizce örnek : On this occasion I would like to express my thanks.
Türkçe çevirisi : Bu vesile ile teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum.
3 neden * eşanlamlı : reason, cause, motive
4 önemli gün, olay * eşanlamlı : affair, event
* on occasion = ara sıra, arada bir
İngilizce örnek : I usually read at night; I watch television only on occasion.
Türkçe çevirisi : Geceleri genellikle kitap okurum; ara sıra televizyon izlerim.
İngilizce örnek : Our marketing director is extremely rude on occasion.
Türkçe çevirisi : Pazarlama müdürümüz ara sıra son derece kabadır.
* on several occasion = birkaç kere
İngilizce örnek : The nurse visited the patient's home on several occasions.
Türkçe çevirisi : Hemşire hastanın evini birkaç kere ziyaret etti.
* on the occasion of = münasebetiyle, dolayısıyla

1: 0 ms