İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 1830 OBJECTIVE = [ıb'cektiv] adjective
tarafsız, yansız, nesnel * eşanlamlı : impartial, unbiased, neutral, detached, disinterested, fair, just * karşıtanlamlı : biased, subjective
İngilizce örnek : It's impossible to be completely objective about your favourite team.
Türkçe çevirisi : Sevdiğiniz takım konusunda tarafsız olmanız olanaksızdır.
¤ noun
1 amaç, hedef * eşanlamlı : aim, purpose, goal, target, object
İngilizce örnek : He achieved all his objectives.
Türkçe çevirisi : Bütün amaçlarına ulaştı.
2 mercek, objektif