• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

nice

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 2790

belirteç / adverb 1

belirteç / adverb 2

sıfat / adjective

NİCE = (nice nedir; nice ne demek; nice İngilizcesi) 1. Kaç, ne kadar. 2. Birçok: «Yalılarda nice yük odaları, oda gibi büyük kilerler vardı.» -A. Ş. Hisar. 3. zf. (ni'ce) Nasıl. 4. zf. (ni'ce) Uzun süreden beri.

NİCE = (nice nedir; nice ne demek; nice İngilizcesi) Nesneleri ya da bilgileri belirleyen ya da tanımaya yarayan sayısal simge. bk. niceleme.

nice = ne kadar [öz Türkçe - eski terim]

nice = besâ [Türkçe - Osmanlıca]

NICE nasıl okunur, okunuşu /nays/ sıfat

nice

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 2983

coğrafya

NICE = [nays] adjective
1 hoş, sevimli, güzel * eşanlamlı : pleasant, enjoyable, delightful, charming, pleasing * karşıtanlamlı : unpleasant, nasty
İngilizce örnek : You look nice in that dress.
Türkçe çevirisi : O elbiseyle güzel görünüyorsun.
İngilizce örnek : I need a nice holiday..
Türkçe çevirisi : İyi bir tatile ihtiyacım var.
İngilizce örnek : We had a nice time last night.
Türkçe çevirisi : Dün gece iyi vakit geçirdik.
İngilizce örnek : The song is nice.
Türkçe çevirisi : Şarkı güzel.
İngilizce örnek : Have a nice day.
Türkçe çevirisi : İyi günler.
2 nefis, iyi * eşanlamlı : fine, delicate
İngilizce örnek : The chicken looks nice.
Türkçe çevirisi : Tavuk nefis görünüyor.
İngilizce örnek : A cup of coffee would be nice.
Türkçe çevirisi : Bir fincan kahve harika olurdu.
3 nazik, ince * eşanlamlı : kind, polite, cordial, friendly * karşıtanlamlı : unkind, thoughtless
İngilizce örnek : Next time, try to be nice to your colleagues.
Türkçe çevirisi : Bir dahaki sefere meslektaşlarına karşı nazik olmaya çalış.
* nice looking = çekici, güzel
İngilizce örnek : He is a nice-looking guy.
Türkçe çevirisi : O, yakışıklı bir herif.

1: 0 ms