neighbour

NEIGHBOUR = ['neybı] noun
komşu
İngilizce örnek : The neighbours are complaining about the noise.
Türkçe çevirisi : Komşular gürültüden şikâyet ediyor.
İngilizce örnek : My neighbour looked after my cat when I was away.
Türkçe çevirisi : Komşum, ben yokken kedime baktı.
İngilizce örnek : I left my key with my neighbour when I went on holiday.
Türkçe çevirisi : Tatile gidince anahtarımı komşuma bıraktım.
İngilizce örnek : People used to know their neighbours better than they do now.
Türkçe çevirisi : Eskiden insanlar komşularını şimdi tanıdıklarından daha iyi tanırdı.