Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 5223NAZİK = (nazik nedir; nazik ne demek; nazik İngilizcesi) 1. Başkalarına karşı saygılı davranan: «Seçilmişlik duygusu insanları birbirine yakınlaştırdığından içeride herkes birbirine karşı son derece nazikti.» - E. Şafak. 2. İnce yapılı, narin: «Kadın fevkalade nazik ve güzel, çocuklar oya gibi idiler.» - S. F. Abasıyanık. 3. Özen, dikkat gösterilmezse kırılabilen, bozulabilen, kötüleşebilen: Nazik bir bitki. 4. Gerekli önlemler alınmadığında daha kötü olan, kritik: «Şimdi devleti tehlikeden kurtaracak pek nazik zamandır.» - Ş. Hisar. 5. Dikkat isteyen, özen gerektiren: «Rica ederim gülmeyiniz, iş pek naziktir, şaka götürmez.» - H. R. Gürpınar.
NAZİK = (nazik nedir; nazik ne demek; nazik İngilizcesi) İplik bükmeye yarayan bir çeşit çıkrık.
NAZİK = (nazik nedir; nazik ne demek; nazik İngilizcesi) İrmikten yapılan pelte.
NAZİK = (nazik nedir; nazik ne demek; nazik İngilizcesi) Taze.
nazik = ince [eski terim - öz Türkçe]
nazik = zarîf [Türkçe - Osmanlıca]