• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

natural

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 435

NATURAL = ['neçırıl] adjective
1 doğal, olağan * eşanlamlı : normal, typical, regular, usual, ordinary, common * karşıtanlamlı : abnormal
İngilizce örnek : His behaviour was quite natural.
Türkçe çevirisi : Onun davranışı oldukça doğaldı.
İngilizce örnek : Bursting into tears is a natural reaction for some strong emotions.
Türkçe çevirisi : Gözyaşlarına boğulmak, bazı güçlü duygular için doğal bir tepkidir.
2 doğuştan * eşanlamlı : inborn, inbred, innate, inherited, congenital, native; basic, fundamental, original * karşıtanlamlı : acquired
İngilizce örnek : His hair has a natural wave.
Türkçe çevirisi : Onun saçının doğuştan dalgası var.
* natural history = tabiat bilgisi, doğa bilgisi
* natural resources = doğal kaynaklar
İngilizce örnek : We must not exhaust natural resources.
Türkçe çevirisi : Doğal kaynakları tüketmemeliyiz.
İngilizce örnek : The country has so many natural resources that it can support itself easily.
Türkçe çevirisi : Ülkenin o kadar çok doğal kaynakları var ki rahat rahat kendine yeter.
* natural sciences = doğal bilimler

1: 0 ms