• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

nasty

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 13517

biyoloji

su ürünleri

NASTY = ['na: sti] adjective
1 kötü, tatsız * eşanlamlı : unpleasant, disagreeable, offensive, disgusting, foul * karşıtanlamlı : pleasant
İngilizce örnek : I saw a nasty accident this morning.
Türkçe çevirisi : Bu sabah kötü bir kaza gördüm.
İngilizce örnek : There is a nasty smell coming from the toilet.
Türkçe çevirisi : Tuvaletten gelen kötü bir koku var.
İngilizce örnek : He has a nasty habit of smoking in bed.
Türkçe çevirisi : Yatakta sigara içme kötü alışkanlığı var.
2 açık saçık, ayıp * eşanlamlı : filthy, obscene, indecent * karşıtanlamlı : pleasant
3 pis, iğrenç, kırıcı * eşanlamlı : dirty, filthy, disgusting, loathsome
İngilizce örnek : He said some quite nasty things about the woman.
Türkçe çevirisi : Kadın hakkında oldukça iğrenç birkaç şey söyledi.

1: 0 ms