Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 4103NASİP = 1. Bir kimsenin payına düşen şey. 2. Bir kimsenin elde edebildiği, sahip olabildiği şey, °behre. 3. Allah’ın bir kimse için belirleyip verdiği şey, °kısmet, °talih, °baht: O kadar çalıştım olmadı, demek ki nasip değilmiş. / Nosibinde ne varsa, o. 4. (ünlem) ‘Allah böyle bir kader yazmış’ veya ‘kaderde varsa olur’ anlamında bir söz: A: Bu yıl fındık var mı? B: Nasip! 5. Günlük kazanç.
nasip = düşem [eski terim - öz Türkçe]
nasip = kutpay [eski terim - öz Türkçe]
nasip = âbhord [Türkçe - Osmanlıca]
nasip = âbişhor [Türkçe - Osmanlıca]
nasip = behre [Türkçe - Osmanlıca]
nasip = kısmet [Türkçe - Osmanlıca]