more

MORE = [mo: ] adjective
daha çok * eşanlamlı : further, additional, added, extra * karşıtanlamlı : fewer
İngilizce örnek : More than thirty thousand people came to the match.
Türkçe çevirisi : Maça otuz binden fazla kişi geldi.
İngilizce örnek : He asked for more money.
Türkçe çevirisi : Daha çok para istedi.
İngilizce örnek : Would you like some more coffee?
Türkçe çevirisi : Biraz daha kahve ister misin?
İngilizce örnek : I don't care for more ice cream.
Türkçe çevirisi : Daha fazla dondurma istemiyorum.
İngilizce örnek : I want a little more sugar in my tea.
Türkçe çevirisi : Çayımda biraz daha fazla şeker istiyorum.
¤ adverb
daha (çok) * eşanlamlı : further, longer, again, in addition * karşıtanlamlı : less
İngilizce örnek : I miss her much more now.
Türkçe çevirisi : Onu şimde daha fazla özlüyorum.
İngilizce örnek : You must both be more careful.
Türkçe çevirisi : İkiniz de çok dikkatli olmalısınız.
İngilizce örnek : I want to know more.
Türkçe çevirisi : Daha fazla bilmek istiyorum.
* (and) what's more = üstelik
İngilizce örnek : Our room was expensive, and what’s more it wasn’t air-conditioned.
Türkçe çevirisi : Odamız pahalı idi, üstelik klimalı değildi.
* any more = artık
İngilizce örnek : I don't want to talk about it any more.
Türkçe çevirisi : Artık ondan söz etmek istemiyorum.
* more and more = gittikçe, gitgide
İngilizce örnek : More and more people are giving up smoking.
Türkçe çevirisi : Gittikçe daha çok insan sigarayı bırakıyor.
İngilizce örnek : More and more couples are setting up home together without getting married.
Türkçe çevirisi : Gittikçe daha çok çift evlenmeden birlikte ev kuruyor.
İngilizce örnek : There are more and more people who read the news on the internet.
Türkçe çevirisi : İnternetten haberleri okuyan insanlar gittikçe artıyor.
* more or less = aşağı yukarı, yaklaşık, az çok
İngilizce örnek : It takes two hours to get there, more or less.
Türkçe çevirisi : Oraya varrmak aşağı yukarı iki saat alır.
İngilizce örnek : It's stopped raining now - more or less.
Türkçe çevirisi : Yağmur şimdi durdu sayılır.
İngilizce örnek : The old man's more or less mad.
Türkçe çevirisi : Yaşlı adam az buçuk deli.
* the more … the more … = ne kadar … o kadar …