• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

miss

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 1282

eylem / verb – oto

isim / noun – askeri

isim / noun – avcılık-atıcılık

isim / noun – basın

isim / noun – bilişim

isim / noun – havacılık

isim / noun – şaka yollu

MISS = [mis] verb
1 özlemek * eşanlamlı : long for, yearn for
İngilizce örnek : Darling, I miss you.
Türkçe çevirisi : Canım, seni özlüyorum.
İngilizce örnek : I missed her while she was away.
Türkçe çevirisi : O yokken onu özledim.
2 kaçırmak * eşanlamlı : fail, miscarry, omit
İngilizce örnek : Hurry, or you'll miss the bus.
Türkçe çevirisi : Acele et, yoksa otobüsü kaçıracaksın.
İngilizce örnek : He never misses classes without a good reason.
Türkçe çevirisi : Ciddi bir nedeni olmadan asla dersleri kaçırmaz.
İngilizce örnek : Yesterday I missed my plane because I couldn't find my gate.
Türkçe çevirisi : Dün uçağımı kaçırdım çünkü (alanda) kapımı bulamadım.
3 vuramamak, ıskalamak * eşanlamlı : skip
İngilizce örnek : He fired at the target, but missed.
Türkçe çevirisi : Hedefe ateş etti, ama ıskaladı.
İngilizce örnek : He shot in the direction of the duck, but missed it.
Türkçe çevirisi : Ördeğe doğru (ördeğin yönünde) ateş etti, ama onu ıskaladı.
¤ noun
vuramama, ıskalama
* miss out = atlamak, kaçırmak
İngilizce örnek : You can miss out the next exercise.
Türkçe çevirisi : Bir sonraki alıştırmayı atlayabilirsiniz.
İngilizce örnek : You have missed out a word here.
Türkçe çevirisi : Burada bir sözcüğü atlamışsınız.

1: 0 ms