• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

meydan

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 558

isim / noun – aeronautics

isim / noun – aeronautics, American

isim / noun – aeronautics, British

MEYDAN = (meydan nedir; meydan ne demek; meydan İngilizcesi) Genel olarak trafiğe kapalı, dolaşmaya ve dinlenmeye elverişli duruma getirilmiş, konser, toplantı vb. etkinlikler için kullanılan, kent içindeki geniş alanlar, alan.

MEYDAN = (meydan nedir; meydan ne demek; meydan İngilizcesi) 1. Alan, saha: «Yüz binlerce asker sokakları, meydanları, kırları dolduruyordu.» - = Ö. Seyfettin. 2. Yarışma, eğlence veya karşılaşma yeri: «Şehir kapılarının önündeki meydanlarda davul zurna çalınıyor, cirit, bar oynanıyordu.» - = H. Tanpınar. 3. Bulunulan yer ve çevresi, ortalık: «Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu.» - = Ö. Seyfettin. 4. Fırsat, imkân veya vakit. 5. Mevlevi tekkelerinde ayin yapılan yer.

MEYDAN = (meydan nedir; meydan ne demek; meydan İngilizcesi) Ortaoyunu'nun oynandığı alan. bk. orta, palanga.

MEYDAN = (meydan nedir; meydan ne demek; meydan İngilizcesi) Sıva yapmakta kullanılan iyi toprak.

meydan = alan [eski terim - öz Türkçe]

meydan = forum [öz Türkçe - eski terim]

meydan = arsa [Türkçe - Osmanlıca]

MEYDAN = Yerleşme dokusu içerisinde şehirdeki yaya sirkülasyonunu yönlendiren; halkın toplanma, bir araya gelme, kutlama gibi toplumsal davranışlarına imkân vererek sosyal yaşama hizmet eden, imar planında belirlenmek kaydıyla alanın özelliği bozulmadan özel mülkiyete konu edilmeksizin ve meydan kullanımı engellenmeksizin altı otopark olarak kullanılabilen alanlar.

1: 0 ms