• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

mevki

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 4226

MEVKİ = (mevki nedir; mevki ne demek; mevki İngilizcesi) 1. Yer, mahal: «Gelibolu civarında Akbaş mevkisinde bir cephane deposu vardı.» - = Atatürk. 2. Makam: «... senelerce devletin yüksek mevkilerinde bulundu.» - = Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Bazı ulaşım araçlarında yolculara veya tiyatro, sinema vb. yerlerde seyircilere sağlanan konfora ve bilet ücretlerine göre düzenlenmiş yer: «İkinci mevki sıralar oldukça dolmuş, localardan ise ancak bir ikisi tutulmuş.» - = M. Ş. Esendal. 4. Durum: «Hey Allah'ım! Ben ne müşkülatlı bir mevkide kalmışım şimdi» - = O. C. Kaygılı.

mevki = durum [eski terim - öz Türkçe]

mevki = konum [eski terim - öz Türkçe]

mevki = orun [eski terim - öz Türkçe]

mevki = yer [eski terim - öz Türkçe]

mevki = yerlik [eski terim - öz Türkçe]

mevki = statü [öz Türkçe - eski terim]

mevki = durum [Osmanlıca - Türkçe]

mevki = konum [Osmanlıca - Türkçe]

mevki = yer [Osmanlıca - Türkçe]

mevki = câ [Türkçe - Osmanlıca]

mevki = câh [Türkçe - Osmanlıca]

mevki = devlet [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms