İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 1430 MARKED = [ma: kt] adjective
göze çarpan, belirgin
İngilizce örnek : The good weather brought about a marked increase in sales.
Türkçe çevirisi : Güzel hava, satışlarda belirgin bir artışa yol açtı.
İngilizce örnek : He speaks English with a marked accent.
Türkçe çevirisi : İngilizceyi belirgin bir aksanla konuşuyor.
İngilizce örnek : Television has had a marked effect on cinema attendance.
Türkçe çevirisi : Televizyonun, sinemaya gitme üzerinde belirgin bir etkisi olmuştur.