İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 3933 MARGIN = ['ma: cin] noun
1 fark
İngilizce örnek : They won the election by a clear margin.
Türkçe çevirisi : Seçimi açık bir farkla kazandılar.
2 sayfa kenarındaki boşluk
İngilizce örnek : He wrote some notes in the margin.
Türkçe çevirisi : Sayfa kenarındaki boşluğa bazı notlar yazdı.
3 kâr marjı
İngilizce örnek : This price leaves a slender profit margin.
Türkçe çevirisi : Bu fiyat, çok az bir kâr marjı bırakıyor.