major
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 418ad / noun 2 – education
ad / noun 5
ad / noun 6 – law
ad / noun 9
eylem / verb – education
MAJOR = ['meycı] adjective
büyük; ciddi; önemli * eşanlamlı : leading, chief, main, important * karşıtanlamlı : minor
İngilizce örnek : The major problem in Turkey now is unemployment.
Türkçe çevirisi : Şu anda Türkiye’deki en büyük problem işsizliktir.
İngilizce örnek : Before taking this major decision, you should think about the consequences.
Türkçe çevirisi : Bu önemli kararı almadan önce sonuçlarını düşünmelisin.
¤ noun
1 ask. binbaşı
İngilizce örnek : The major ordered the corporal to take the rifles away.
Türkçe çevirisi : Binbaşı onbaşıya tüfekleri götürmesini emretti.
2 huk. büyük, reşit, ergin
3 (üniversitede) ana dal
İngilizce örnek : What was your major in university?
Türkçe çevirisi : Üniversitede esas sertifikan ne idi?
4 müz. majör
