• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

mad

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 4574

MAD = [med] adjective
1 deli, çılgın * eşanlamlı : insane, crazy, deranged, mentally ill, lunatic * karşıtanlamlı : sane, rational
İngilizce örnek : You're quite mad to go walking after midnight.
Türkçe çevirisi : Gece yarısından sonra yürüyüşe gitmekle tamamen delilik ediyorsun.
2 kon. kızgın, kudurmuş * eşanlamlı : angry, furious, enraged, incensed, infuriated, raging, irate, irritated
İngilizce örnek : The boss was mad at her when she was late again.
Türkçe çevirisi : Yine geç kılınca patron ona çık kızdı.
* be mad about sb/sth = sevmek, bayılmak, hastası olmak
İngilizce örnek : She is mad about classical music.
Türkçe çevirisi : Klasik müziğe bayılıyor.
* drive sb mad = kızdırmak, deli etmek
İngilizce örnek : He's driving me mad.
Türkçe çevirisi : O beni deli ediyor.
İngilizce örnek : The noise is driving me mad.
Türkçe çevirisi : Gürültü beni deli ediyor.
İngilizce örnek : The banality of their conversation drives me mad.
Türkçe çevirisi : Konuşmalarının banallığı beni deli ediyor.
* go mad = 1 delirmek
2 kızmak, sinirlenmek
İngilizce örnek : Mum went mad when I told I wouldn’t go to school.
Türkçe çevirisi : Okula gitmeyeceğimi söyleyince annem sinirlendi.
* like mad = kon. deli gibi
İngilizce örnek : She works like mad.
Türkçe çevirisi : Deli gibi çalışıyor.
İngilizce örnek : I've been working like mad to finish the job on time.
Türkçe çevirisi : İşi vaktinde bitirmek için deli gibi çalışıyorum.

1: 0 ms