• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

life

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 106

LIFE = [layf] verb
1 hayat, yaşam * eşanlamlı : animation, existence, being, viability; lifetime * karşıtanlamlı : death
İngilizce örnek : He worked hard all his life.
Türkçe çevirisi : Bütün yaşamı boyunca sıkı çalıştı.
İngilizce örnek : In life there is pleasure and pain.
Türkçe çevirisi : Yaşamda zevk de vardır acı da.
İngilizce örnek : He spent rest of his life in his hometown.
Türkçe çevirisi : Yaşamının kalanını memleketinde (doğduğu şehirde) geçirdi.
İngilizce örnek : She risked her life to save her son.
Türkçe çevirisi : Oğlunu kurtarmak için hayatını tehlikeye attı.
2 canlılık, hayat * eşanlamlı : energy, vitality, vigour, animation, liveliness, spirit, vivacity
İngilizce örnek : She is young and full of life.
Türkçe çevirisi : O genç ve yaşam dolu.
İngilizce örnek : There is no life in this small town in the evening.
Türkçe çevirisi : Akşamleyin bu küçük şehirde hayat yok.
* change of life = menopoz
* come to life = canlanmak, hareketlenmek
* for life = ömür boyu
İngilizce örnek : They sent him to prison for life.
Türkçe çevirisi : Onu ömür boyu hapse attılar.
* not on your life = dünyada olmaz, kesinlikle hayır
* life assurance = hayat sigortası
* life jacket = can yeleği
İngilizce örnek : While on the boat, you should wear a lifejacket.
Türkçe çevirisi : Sandalda iken can yeleği giymeniz gerekir.

LIFE: In aviation, "life" can refer to the duration or operational lifespan of an aircraft or its components, or the support systems and equipment used for survival in emergency situations.

1: 0 ms