length

LENGTH = [lengt] noun
1 uzunluk, boy * eşanlamlı : extent, span, distance, measure * karşıtanlamlı : breadth
İngilizce örnek : A metre is a measure of length.
Türkçe çevirisi : Metre, uzunluk ölçüsüdür.
İngilizce örnek : The length of the bridge is about three kilometres.
Türkçe çevirisi : Köprünün uzunluğu yaklaşık üç kilometredir.
İngilizce örnek : The length of this table is eighty centimetres.
Türkçe çevirisi : Bu masanın uzunluğu seksen santimetredir.
2 süre * eşanlamlı : duration
İngilizce örnek : I was annoyed at the length of time I spent in the traffic jam.
Türkçe çevirisi : Trafik tıkanıklığında (geçirdiğim) süreye sinir oldum.
* at length = uzun uzadıya, enine boyuna
İngilizce örnek : We discussed that topic at length.
Türkçe çevirisi : O konuyu uzun uzadıya tartıştık.