• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

leg

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 3341

hekimlik

mutfak

spor

teknik

tekstil

tiyatro

LEG = [leg] noun
1 bacak
İngilizce örnek : He had his leg broken playing football.
Türkçe çevirisi : Futbol oynarken bacağını kırdı.
2 (masa, sandalye) ayak
İngilizce örnek : The table has four legs.
Türkçe çevirisi : Masanın dört ayağı var.
3 but
İngilizce örnek : We had some chicken legs and potatoes for lunch.
Türkçe çevirisi : Öğle yemeğinde birkaç tavuk butu ve patates yedik.
* pull sb's leg = şaka yapmak, takılmak
İngilizce örnek : Are you pulling my leg?
Türkçe çevirisi : Benimle şaka mı yapıyorsun?
İngilizce örnek : He was only pulling your leg.
Türkçe çevirisi : Sadece sana takılıyordu.

1: 0 ms