Türkçe - İngilizce
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 20285 LASH = [leş] verb
1 kırbaçlamak * eşanlamlı : whip, beat, scourge, cane
İngilizce örnek : He lashed his horse.
Türkçe çevirisi : Atını kırbaçladı.
2 (about) aniden hareket etmek
3 sıkıca bağlamak * eşanlamlı : tie, bind, fasten, attach * karşıtanlamlı : untie
¤ noun
1 (ceza olarak) kırbaç, kamçı darbesi * eşanlamlı : whip, scourge, stripe, cane, rod
İngilizce örnek : He gave the thief sixty lashes.
Türkçe çevirisi : Hırsıza altmış kırbaç vurdu.
2 kirpik * eşanlamlı : eyelash
İngilizce örnek : She has long lashes.
Türkçe çevirisi : Onun uzun kirpikleri var.
LASH = (lash nedir; lash Türkçesi) “Lighter Aboard Ship” için kısaltma. Malları kaldırmak boşaltmak için bir vince sahip gemi.