• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

large

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 175

LARGE = [la: c] adjective
1 büyük, iri * eşanlamlı : big, great, massive, immense, enormous, huge, vasty * karşıtanlamlı : small, little
İngilizce örnek : These molecules are not large enough to see with the naked eye.
Türkçe çevirisi : Bu moleküller çıplak gözle görülebilecek kadar büyük değildir.
İngilizce örnek : They live in a large old house.
Türkçe çevirisi : Eski, büyük bir evde yaşıyorlar.
2 geniş * eşanlamlı : extensive, broad, wide
İngilizce örnek : The Pacific Ocean is the largest ocean on earth.
Türkçe çevirisi : Pasifik Okyanusu, dünyadaki en büyük okyanustur.
3 bol * eşanlamlı : ample, abundant, generous, bulky
* at large = 1 başıboş, serbest
İngilizce örnek : The man who killed the girl is still at large.
Türkçe çevirisi : Kızı öldüren adam hâlâ serbest (dolaşıyor).
2 etraflı, ayrıntılı olarak
3 genelde
* large scale = büyük çapta
İngilizce örnek : We now import machinery on a large scale.
Türkçe çevirisi : Şimdi büyük çapta makine ithal ediyoruz.

LARGE: Refers to aircraft that are of significant size, often denoting wide-body or heavy transport aircraft.

1: 0 ms