Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 19397KIYAK = (kıyak nedir; kıyak ne demek; kıyak İngilizcesi) 1. Hoşgörü, ayrıcalık tanıma. 2. sf. tkz. Benzerlerinden üstün olan, çok güzel, mükemmel: Kıyak bir koşu atı. Kıyak bir söz. 3. sf. hlk. Güzel, biçimli, yakışıklı, düzgün giyimli. 4. sf. hlk. Kıyıcı, zalim, gaddar: «Hırsızların en kıyağı, kaçakçıların en gözü karası hep burada.» -N. F. Kısakürek.
KIYAK = (kıyak nedir; kıyak ne demek; kıyak İngilizcesi) 1. Vurucu, kırıp dökücü. 2. Yiğit, yürekli.
KIYAK = (kıyak nedir; kıyak ne demek; kıyak İngilizcesi) Az açık, aralık.
KIYAK = (kıyak nedir; kıyak ne demek; kıyak İngilizcesi) Çok tatlı.
KIYAK = (kıyak nedir; kıyak ne demek; kıyak İngilizcesi) Güzel, biçimli, yakışıklı, düzgün giyimli.
KIYAK = (kıyak nedir; kıyak ne demek; kıyak İngilizcesi) Güzel.
KIYAK = (kıyak nedir; kıyak ne demek; kıyak İngilizcesi) Okkalı, ağır (söz, davranış için) : Kıyak bir küfürdü.
KIYAK = (kıyak nedir; kıyak ne demek; kıyak İngilizcesi) Sazlık yerlerde biten, hayvanların çok aç kalmadıkça yemediği kalın ve kuruduğu zaman yanları keskinleşen bir çayır otu.