• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

kıvrım

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 5672

biyoloji

isim / noun

isim / noun – anatomy

isim / noun – architecture

isim / noun – mining

iş dünyası

metalbilim

yeme içme

KIVRIM = (kıvrım nedir; kıvrım ne demek; kıvrım İngilizcesi) Yapağı lifinin doğal dalgası.

KIVRIM = (kıvrım nedir; kıvrım ne demek; kıvrım İngilizcesi) 1. Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat, büklüm: «Elinde sımsıkı tutmakta olduğu perdenin kıvrımlarını bıraktı, köşeye çekildi.» -N. Hikmet. 2. Bir tür tatlı: Cevizli kıvrım. 3. Ayrım, dönemeç: «Yolun kıvrımında ayrılanlarla dönüp bakıştık.» -A. Gündüz. 4. jeol. Kıvrılma sonunda oluşan toprak dalgası.

KIVRIM = (kıvrım nedir; kıvrım ne demek; kıvrım İngilizcesi) Çörek.

KIVRIM = (kıvrım nedir; kıvrım ne demek; kıvrım İngilizcesi) Katmanların dalga biçiminde büküntüsü.

KIVRIM = (kıvrım nedir; kıvrım ne demek; kıvrım İngilizcesi) Kıvrılmaya uğramış bir bölgede, dalgalı bir görünüş yaratan inişli çıkışlı kabartıların her biri. bk. kemer, tekne.

KIVRIM = (kıvrım nedir; kıvrım ne demek; kıvrım İngilizcesi) Saraylı da denilen bir çeşit tatlı.

kıvrım = ans [öz Türkçe - eski terim]

kıvrım = bukle [öz Türkçe - eski terim]

kıvrım = fold [öz Türkçe - eski terim]

kıvrım = girus [öz Türkçe - eski terim]

kıvrım = gyrus [öz Türkçe - eski terim]

kıvrım = kurv [öz Türkçe - eski terim]

kıvrım = loop [öz Türkçe - eski terim]

kıvrım = lüle [öz Türkçe - eski terim]

kıvrım = pili [öz Türkçe - eski terim]

kıvrım = pli [öz Türkçe - eski terim]

kıvrım = plika [öz Türkçe - eski terim]

kıvrım = sinüs [öz Türkçe - eski terim]

kıvrım = şiken [Türkçe - Osmanlıca]

kıvrım = tâb [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms