• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

kıvrak

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 8042

KIVRAK = (kıvrak nedir; kıvrak ne demek; kıvrak İngilizcesi) 1. Aceleci. 2. Çevik, tetik, çalışkan. 3. Dayanıksız, direşmez : Kıvraklar sözünde durmazlar.

KIVRAK = (kıvrak nedir; kıvrak ne demek; kıvrak İngilizcesi) 1. hlk. İnce tülbent veya ipekli baş örtüsü. 2. hlk. Yerli dokuması kara bezden yapılmış köylü kadın yeldirmesi. 3. sf. Canlı, hareketli, atik: «Lastik ayakkabılarının üstünde kıvrak ve çevikti.» -H. Taner. 4. sf. Akıcı, işlek: Kıvrak bir zekâsı var. Kıvrak bir anlatım. 5. sf. hlk. Aceleci. 6. sf. hlk. Güzel, şık, yakışıklı.

KIVRAK = (kıvrak nedir; kıvrak ne demek; kıvrak İngilizcesi) 1. Tez, ivedi. 2. Çevik.

KIVRAK = (kıvrak nedir; kıvrak ne demek; kıvrak İngilizcesi) 1. Yerli dokuması, kara bezden yapılmış köylü kadın yeldirmesi, ferace. 2. Kadınların başa örttükleri ince tülbent, gelinlerin yüzüne örtülen kırmızı, yeşil renkli, pullu tül ya da krep. 3. Kadınların başlarına örttükleri kenarları saçaklı ipekli örtü, poşu. 4.bk.kıvratma (I). 5. Kısa kadın eteği. 6. Kısa pantalon.

KIVRAK = (kıvrak nedir; kıvrak ne demek; kıvrak İngilizcesi) Çok bükülmüş nesne (iplik, tel vb. için).

KIVRAK = (kıvrak nedir; kıvrak ne demek; kıvrak İngilizcesi) El tezgâhında temiz ve kıvrılmış iplikten dokunmuş bez.

KIVRAK = (kıvrak nedir; kıvrak ne demek; kıvrak İngilizcesi) Fazla bükülmüş (ip vb. için): Bu ip çok kıvrak bükülmüş.

KIVRAK = (kıvrak nedir; kıvrak ne demek; kıvrak İngilizcesi) Güzel, şık, yakışıklı, hoşça.

KIVRAK = (kıvrak nedir; kıvrak ne demek; kıvrak İngilizcesi) Sıkı, kuvvetli : Kilimin bağını kıvrak bağla düşmesin.

KIVRAK = (kıvrak nedir; kıvrak ne demek; kıvrak İngilizcesi) Uzun etek.

kıvrak = çâbük [Türkçe - Osmanlıca]

kıvrak = çâlâk [Türkçe - Osmanlıca]

kıvrak = çüst [Türkçe - Osmanlıca]

kıvrak = sebük [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms