• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

kırık

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 2358

haritacılık

isim / noun

okul / school

ormancılık

sıfat / adjective

KIRIK = (kırık nedir; kırık ne demek; kırık İngilizcesi) Kemik dokusunun bütünlüğünün bozulması, fraktür.

KIRIK = (kırık nedir; kırık ne demek; kırık İngilizcesi) 1. Kadının yasalara ve törelere aykırı olarak ilgi kurduğu erkek sevgili : Kadını kırığı ile gezerken yakalamışlar. 2. Yolsuz birleşmelerde arabulucu erkek : Karıyı kafeslemek için kırığını bulmak gerek. 3. Cinsi sapık. 4. Hafif, hoppa : Şu kız pek kırık.

KIRIK = (kırık nedir; kırık ne demek; kırık İngilizcesi) 1. Küçük çömlek. 2. İbrik.

KIRIK = (kırık nedir; kırık ne demek; kırık İngilizcesi) a. 1. Kırılmış bir şeyden ayrılan parça: Cam kırığı. 2. Kemiğin bir etki ile kırılması: Kolunda kırık yok ama çıkık var. 3. Bir şeyin kırılan yeri: Bunun kırığı neresinde? 4. Kırıntı: Ekmek kırığı. 5. Tavla oyununda oyun dışı bırakılan pul. 6. sf. Kırılmış olan: «Kırık pencereden ay, ışığını donduran bir soğuklukla odaya akıyor.» -H. E. Adıvar. 7. sf. Melez: Kırık tazı. 8. sf. Tam nota göre düşük olan (not): Üç dersten kırığı var. Kırık not. 9. sf. Saf renkten hafif uzaklaşmış: Kırık beyaz. 10. sf. mec. Gücenmiş, üzgün: «Eşlerde, çocuklarda o üzgün, kırık bakış.» -B. Necatigil.

KIRIK = (kırık nedir; kırık ne demek; kırık İngilizcesi) a. hlk. Kadının veya erkeğin yasalara ve törelere aykırı olarak ilişki kurduğu erkek veya kadın.

KIRIK = (kırık nedir; kırık ne demek; kırık İngilizcesi) a. jeol. Fay.

KIRIK = (kırık nedir; kırık ne demek; kırık İngilizcesi) Bir çeşit kılçıksız başaklı buğday.

KIRIK = (kırık nedir; kırık ne demek; kırık İngilizcesi) bk. çatlak.

KIRIK = (kırık nedir; kırık ne demek; kırık İngilizcesi) Çıkmaz yol.

KIRIK = (kırık nedir; kırık ne demek; kırık İngilizcesi) Daha önce sıkışık, sertleşmiş katmanların dikey doğrultuda yer değiştirmeleri sonunda yer yer kırılmaları ve bir kırılma düzlemi boyunca kayıp çökmeleriyle oluşan yer biçimi.

KIRIK = (kırık nedir; kırık ne demek; kırık İngilizcesi) Döküntü, fena tütün.

KIRIK = (kırık nedir; kırık ne demek; kırık İngilizcesi) Döveni boyunduruğa bağlayan ucu çengelli ağaç.

KIRIK = (kırık nedir; kırık ne demek; kırık İngilizcesi) Eşek yavrusu, sıpa.

KIRIK = (kırık nedir; kırık ne demek; kırık İngilizcesi) Kadınların evlilik dışı ilgi kurduğu erkek sevgili.

KIRIK = (kırık nedir; kırık ne demek; kırık İngilizcesi) Kanı karışık, melez.

KIRIK = (kırık nedir; kırık ne demek; kırık İngilizcesi) Kayaç kütlelerinin, bir kırılma düzlemi boyunca yerlerinden kayması.

KIRIK = (kırık nedir; kırık ne demek; kırık İngilizcesi) Ormandan açılmış tarla.

KIRIK = (kırık nedir; kırık ne demek; kırık İngilizcesi) Ot, çalı biçmek için kullanılan küçük orak.

KIRIK = (kırık nedir; kırık ne demek; kırık İngilizcesi) Su oluğu : Değirmenin kırıklarından su akmıyor.

KIRIK = (kırık nedir; kırık ne demek; kırık İngilizcesi) Ufak kulaklı kara keçi.

KIRIK = (kırık nedir; kırık ne demek; kırık İngilizcesi) Ufalanmış pirinç : Bana çorba için biraz kırık versene.

KIRIK = (kırık nedir; kırık ne demek; kırık İngilizcesi) Yanılgı, kusur, suç : Çok söylenme kırıklarını birer birer açarım ha.

KIRIK = (kırık nedir; kırık ne demek; kırık İngilizcesi) Yol kesen.

kırık = fay [öz Türkçe - eski terim]

kırık = fraktür [öz Türkçe - eski terim]

kırık = meksur [Türkçe - Osmanlıca]

kırık = münkesir [Türkçe - Osmanlıca]

kırık = şikest [Türkçe - Osmanlıca]

kırık = şikeste [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms