Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 546KÖŞE = (köşe nedir; köşe ne demek; köşe İngilizcesi) 1. Birbirini kesen iki çizginin, iki düzlemin oluşturduğu açı, zaviye: Kutunun sivri köşesi. 2. İki duvarın birleştiği girintili veya çıkıntılı yer: «Seniha Hanım parmağını odanın köşesine uzattı.» - P. Safa. 3. İki sokağın veya caddenin kesiştiği yer, büküç: «Türk kadınları alacalı bir ipek kumaş gibi köşeye birikmişlerdi.» - Ö. Seyfettin. 4. Bölüm, yer veya yan: «Burgaz'ın sokaklarında her köşeden Türkçe işitiliyor.» - Y. K. Beyatlı. 5. mec. Kuytu, tenha veya ücra yer. 6. mec. Kimsenin kolay kolay uğramadığı yer: «İlk adımda otel, han, kahve köşeleri bulmak ihtiyacı baş gösterecek.» - R. H. Karay. 7. sp. Futbol alanını oluşturan yan ve kale çizgilerinin kesişme noktalarından her biri, korner.
KÖŞE = (köşe nedir; köşe ne demek; köşe İngilizcesi) 1. Kanepe yastığı. 2. Gelin ya da sünnet çocuğu için hazırlanan yer.
KÖŞE = (köşe nedir; köşe ne demek; köşe İngilizcesi) 1. Ocağın bir kenarı. 2. Ocak başı. 3.bk.köş (II)-1.
KÖŞE = (köşe nedir; köşe ne demek; köşe İngilizcesi) Ayaktopu alanını oluşturan yan ve kale çizgilerinin kesişme noktalarından her biri.
KÖŞE = (köşe nedir; köşe ne demek; köşe İngilizcesi) Ayrılık, anlaşmazlık, aykırılık : Ahmet gene köşe çıkardı.
KÖŞE = (köşe nedir; köşe ne demek; köşe İngilizcesi) bk. açı.
KÖŞE = (köşe nedir; köşe ne demek; köşe İngilizcesi) Deriden kesilmiş, çarık dikmekte kullanılan sırım.
KÖŞE = (köşe nedir; köşe ne demek; köşe İngilizcesi) Dört yönden her biri.
KÖŞE = (köşe nedir; köşe ne demek; köşe İngilizcesi) Halının bir köşesine yapılan bir çeşit süs, köşe motifi.
KÖŞE = (köşe nedir; köşe ne demek; köşe İngilizcesi) İki ya da daha çok sayıdaki metal parçanın birbirlerine bağlandığı yer.
KÖŞE = (köşe nedir; köşe ne demek; köşe İngilizcesi) Kadınların başlarına takarak yüzlerine ya da şakaklarına sarkıttıkları gümüş ya da altın süs eşyası.
KÖŞE = (köşe nedir; köşe ne demek; köşe İngilizcesi) Kesici araçları bilemeye yarayan bir çeşit taş, bileği taşı.
KÖŞE = (köşe nedir; köşe ne demek; köşe İngilizcesi) Yapıda köşelere konulan büyük ve düzgün taş.
köşe = tun [eski terim - öz Türkçe]
köşe = angulus [öz Türkçe - eski terim]
köşe = gûşe [Türkçe - Osmanlıca]
köşe = künc [Türkçe - Osmanlıca]
köşe = kûşe [Türkçe - Osmanlıca]
köşe = zâviye [Türkçe - Osmanlıca]