kös

KÖS = (kös nedir; kös ne demek; kös İngilizcesi) 1. Damaya benzer bir oyun. 2. Karşılıklı iki sıra on ikişer delikli bir tahta ve sivri çöplerden yapılmış tavla ve damaya benzer bir oyun aracı. 3. Toprak üzerindeki ufak çukurlara taşlar konarak, bir tarafı yuvarlak, bir tarafı düz olan dört değnekle oynanan bir çeşit oyun.

KÖS = (kös nedir; kös ne demek; kös İngilizcesi) 1. Damda üzerine kiremit döşenen ya da kiremit yerine kullanılan ince tahta parçaları. 2. Üzerinde çamaşır yıkanan uzun tahta.

KÖS = (kös nedir; kös ne demek; kös İngilizcesi) 1. Sokak kapısının arkasına vurulan ağaç dayak. 2. Kapı mandalı, kapı sürgüsü. 3. Kalın tahta, kalas.

KÖS = (kös nedir; kös ne demek; kös İngilizcesi) 1. Sürünün önünde giden koyun. 2. Teke.

KÖS = (kös nedir; kös ne demek; kös İngilizcesi) Bal kabağından kesilen dilimler.

KÖS = (kös nedir; kös ne demek; kös İngilizcesi) Biçilmiş tarlanın ertesi yıl sürülmeden dinlenmeye bırakılması.

KÖS = (kös nedir; kös ne demek; kös İngilizcesi) Çirkin.

KÖS = (kös nedir; kös ne demek; kös İngilizcesi) Davar ağılı.

KÖS = (kös nedir; kös ne demek; kös İngilizcesi) Düşük, aşağılık.

KÖS = (kös nedir; kös ne demek; kös İngilizcesi) Eskiden kullanılan bir çeşit çalgı.

KÖS = (kös nedir; kös ne demek; kös İngilizcesi) Kervanın en önünde giden hayvanın arkasındakine takılan çan.

KÖS = (kös nedir; kös ne demek; kös İngilizcesi) Savaşlarda, alaylarda at, deve veya araba üzerinde taşınan ve işaret vermek için kullanılan büyük davul.

KÖS = (kös nedir; kös ne demek; kös İngilizcesi) Sokak kapılarının arkasına vurulan ağaç dayak.

KÖS = (kös nedir; kös ne demek; kös İngilizcesi) Sürülmemiş toprak.

kös = kûs [Türkçe - Osmanlıca]