Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 2684KUŞATMAK = (kuşatmak nedir; kuşatmak ne demek; kuşatmak İngilizcesi) 1. Çevresini sarmak, çevrelemek, çevirmek, abluka etmek, ablukaya almak, ihata etmek, muhasara etmek: «Denize bakan yönü ile yan sınırlarını rüzgârı kesen sık kargılıklar kuşatıyordu.» -N. Cumalı. 2. Çevrelemek, çokça bulunmak. 3. Kaplamak: Fabrika dumanları bütün şehri kuşattı. 4. Bele sarılıp bağlanan şeyleri başkasının beline bağlamak.
kuşatmak = abluka etmek [öz Türkçe - eski terim]
kuşatmak = ablukaya almak [öz Türkçe - eski terim]
kuşatmak = ihâta etmek [Türkçe - Osmanlıca]
kuşatmak = muhasara etmek [Türkçe - Osmanlıca]