• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

kuşak

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 1457

giyim kuşam / clothing and fashion

güvenlik

isim / noun – clothing

mimarlık

KUŞAK = (kuşak nedir; kuşak ne demek; kuşak İngilizcesi) Halk dilinde, aşağı yukarı aynı yaşlarda bulunan kişiler anlamında kullanılır. Nüfusbilim bakımından, belli bir zaman döneminde, örneğin aynı takvim yılında doğmuş kişiler demektir.

KUŞAK = (kuşak nedir; kuşak ne demek; kuşak İngilizcesi) 1. Bele sarılan uzun ve enli kumaş: «Emin olmak için kuşağından bir ayna çıkarıp camı bile çizdi.» -İ. O. Anar. 2. Sağlamlığını artırmak için bir şeyin çevresine geçirilen ağaçtan veya metalden bağ. 3. gökb. Yeryüzünde veya herhangi bir gök cisminde belli şartları sağlayan bölge: İklim kuşakları. Zaman kuşakları. 4. coğ. Yeryüzünün kutuplar, kutup daireleri ve dönencelerle belirlenen beş bölümünden her biri, küre kuşağı: Isı kuşak. 5. fel. Yaklaşık olarak aynı yıllarda doğmuş, aynı çağın şartlarını, dolayısıyla birbirine benzer sıkıntıları, kaderleri paylaşmış, benzer ödevlerle yükümlü olmuş kişilerin topluluğu: «Daha çok yeni kuşak şairlerin ürünlerine yer veriyoruz.» -A. Ümit. 6. mat. Bir küre yüzeyi, paralel iki düzlemle kesildiğinde iki kesitin arasında kalan bölüm. 7. sin. ve TV Henüz birleştirilmemiş ses ve görüntü taşıyan filmler. 8. TV Televizyonda programlar için ayrılmış özel zaman dilimi: Çizgi film kuşağı. 9. top. b. Yaklaşık yirmi beş, otuz yıllık yaş kümelerini oluşturan bireyler öbeği, göbek, nesil, batın, jenerasyon: «Bugünkü kuşak benim kuşağımın bir hikâyesini dinlemelidir.» -F. R. Atay.

KUŞAK = (kuşak nedir; kuşak ne demek; kuşak İngilizcesi) 1. Tahta kapıların arkalarına yatay çakılan tahta parçası. 2. Evin sağlam olmasını sağlamak için, pencere başlarından geçen, evi çevreleyen ağaçlar: Bizim evin kuşakları var. 3. Kayığın kenarını çevreleyen tahta.

KUŞAK = (kuşak nedir; kuşak ne demek; kuşak İngilizcesi) Aba güreşinde bele bağlanan ve ancak buradan tutulması gereken yün kuşak.

KUŞAK = (kuşak nedir; kuşak ne demek; kuşak İngilizcesi) Bir izgenin iki sıklık değeri arasında kalan ışınım bölgesi.

KUŞAK = (kuşak nedir; kuşak ne demek; kuşak İngilizcesi) Bir toparı kesen iki koşut düzlemin topar üzerinde belirlediği topar parçası, Anlamdaş. toparsal kuşak.

KUŞAK = (kuşak nedir; kuşak ne demek; kuşak İngilizcesi) Çevre, yer.

KUŞAK = (kuşak nedir; kuşak ne demek; kuşak İngilizcesi) Kapıyı oluşturan tahtaları birbirine bağlamak için arkasına yatay çakılan sağlam ağaç.

KUŞAK = (kuşak nedir; kuşak ne demek; kuşak İngilizcesi) Kristalin üzerindeki bir kenara koşut bütün yüzeylerin tümü.

KUŞAK = (kuşak nedir; kuşak ne demek; kuşak İngilizcesi) nesil.

KUŞAK = (kuşak nedir; kuşak ne demek; kuşak İngilizcesi) Sinema 1. Boş film yapımında kullanılan, üzeri duyarkatla örtülü, çok geniş bir tabandan film boylarına göre istenilen ende kesilmiş parçalardan her biri. 2. Bir filmin, boşfilmden dolu filme kadarki bütün çeşitlerini anlatır genel terim. 3. Henüz birleştirilmemiş ses ve görüntü taşıyan filmler. 4. (Kötü anlamda) Dikkate değer hiç bir özellik taşımayan, sıradan sinema yapıtı.

KUŞAK = (kuşak nedir; kuşak ne demek; kuşak İngilizcesi) TV. Televizyon yayınlarına ayrılan metrik ve desimetrik çok kısa elektromıknatıs dalga uzunluklarını kapsayan dalgaların bölündükleri yinelenim aralıkları.

KUŞAK = (kuşak nedir; kuşak ne demek; kuşak İngilizcesi) Yaklaşık olarak 25-30 yıllık yaş kümelerini oluşturan bireyler öbeği. bk. eski kuşak, yeni kuşak, yaş kümesi.

KUŞAK = (kuşak nedir; kuşak ne demek; kuşak İngilizcesi) Yeryüzünde ya da herhangi bir gökcisminde belli koşulları sağlayan bölge. Zaman kuşakları, iklim kuşakları vb.

kuşak = generasyon [öz Türkçe - eski terim]

kuşak = jenerasyon [öz Türkçe - eski terim]

kuşak = kemer [öz Türkçe - eski terim]

kuşak = nesil [öz Türkçe - eski terim]

kuşak = zon [öz Türkçe - eski terim]

kuşak = zone [öz Türkçe - eski terim]

kuşak = zürriyet [öz Türkçe - eski terim]

kuşak = batın [Türkçe - Osmanlıca]

kuşak = batn [Türkçe - Osmanlıca]

kuşak = nesl [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms