Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 7821KURUTMAK = (kurutmak nedir; kurutmak ne demek; kurutmak İngilizcesi) 1. Suyunu ve ıslaklığını giderip kuru duruma getirmek: «Gözyaşlarını kurut, dedi, bilirsin ki kader değişmez.» -C. Meriç. 2. Bitki canlılığını yitirmek: «Tek başına dolaştığın derin, yeşil ormanlarda / Yaprakları kurutacak sonbaharı düşündün mü?» -E. B. Koryürek. 3. Bazı sebze ve meyvelerin buharlaştırılmasıyla kuru bir durum almasını sağlamak. 4. mec. Cılız duruma getirmek, zayıflatmak: Bu hastalık onu kurutmuş. 5. mec. Yiyecek ve içecekleri yiyip bitirmek. 6. mec. Uğursuzluk getirmek, yok etmek: «Dâhilde bütün millî kuvvetlerimizi dağıttılar, bütün kabiliyetlerimizi kuruttular.» -P. Safa.
KURUTMAK = (kurutmak nedir; kurutmak ne demek; kurutmak İngilizcesi) Kendini beğenmek, büyüklenmek.