• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

kudurmak

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 6926

eylem / verb

KUDURMAK = (kudurmak nedir; kudurmak ne demek; kudurmak İngilizcesi) 1. Kuduz hastalığına yakalanmak, kuduz olmak. 2. mec. Aşırı davranışlarda bulunmak, taşkınlık göstermek: «Kudurmuş bir heyecanla döndü.» -Ö. Seyfettin. 3. mec. Çok yaramazlaşmak, ele avuca sığmamak: «Dört tarafı haraca kesen bu kudurmuş oğlanı kodese attırana kadar el birliğiyle çalışacağımıza söz veriyor muyuz?» -H. Taner. 4. mec. Gücünü artırmak, tehlikeli bir durum almak, tehlikeli bir duruma gelmek: «Oraya üşüşen Avrupalılar, doymak bilmez kudurmuş bir açlıkla din kardeşlerimizin kanlarını emip dururlar.» -Ö. Seyfettin. 5. mec. Çok kızmak, öfkelenmek: «Kırlarda saatlerce böyle dolaştı, durdu / Söylendi, homurdandı. Düşündükçe kudurdu!» -E. B. Koryürek.

KUDURMAK = (kudurmak nedir; kudurmak ne demek; kudurmak İngilizcesi) Oynamak : Çocuklar, haydi kuduralım.

KUDURMAK = (kudurmak nedir; kudurmak ne demek; kudurmak İngilizcesi) Oynamak, elle şakalaşmak: Burada çocuklar kuduruyorlar.

1: 0 ms