Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 3592KUCAK = (kucak nedir; kucak ne demek; kucak İngilizcesi) 1. Açık kollarla göğüs arasındaki bölüm, aguş: «Kucağımdaki yavrumla yapayalnız kalmıştık.» -S. M. Alus. 2. sf. Açık kollarla göğüs arasına sığabilen miktarda olan: «Ortaya bir kucak çamaşırla orta yaşlı, saçları alan talan bir Musevi kadını çıktı.» -H. R. Gürpınar. 3. mec. Herhangi bir durumun veya şeyin sınırlarının arası, iç: «Oralar her saldırganlıktan korunmuş Türk kucağı idi.» -R. E. Ünaydın. 4. mec. Ortam, ocak: «On yıl var ayrıyım Kına Dağı'ndan / Baba ocağından, yâr kucağından» -F. N. Çamlıbel.
kucak = aguş [öz Türkçe - eski terim]
kucak = âgûş [Türkçe - Osmanlıca]