Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 343 KOLAY
1. Sıkıntı çekmeden, yorulmadan yapılabilen, emeksiz, zahmetsiz, güç ve zor karşıtı, °basit, °külfetsiz:
- Bu iş öyle anlattığın kadar kolay değil.
2. a. Kolaylık:
- İşin kolayına kaçmış.
3. zf. Kolayca, sıkıntısız bir biçimde, basitçe:
- Onu ikna etmek kolay oldu.