• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

kesilmek

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 697

KESİLMEK = (kesilmek nedir; kesilmek ne demek; kesilmek İngilizcesi) 1. Kesme işi yapılmak. 2. Bitkin duruma gelmek, gücü, takati kalmamak, çok yorulmak: «Sonunda elleri, ayakları yorgunluktan kesilerek uzanıyorlardı yattıkları hasırlara.» -N. Cumalı. 3. Gibi olmak, benzemek, dönmek: «Senelerden beri hizmetçinin, sütninenin türlü çeşidi ile uğraşa uğraşa insan sarrafı kesilmiş.» -R. N. Güntekin. 4. Süt, ayran vb. bozulmak, ekşimek. 5. Dinmek: «Rüzgâr kesilmiş, toprak üstüne yalın ayak basılmayacak kadar ısınmıştı.» -N. Cumalı. 6. Sona ermek: «Tam umudumuz kesilecek gibi olup da epey üzüldükten sonra kapı tokmağı tak ederdi.» -H. R. Gürpınar. 7. Akmamak: Su kesilmek. 8. Akım gelmez olmak: «Dışarıdan biri mi geldi de onları söndürdü yoksa şehir cereyanı mı kesilmiş?» -R. N. Güntekin. 9. Kendinden önceki kelimeyi «olmak» anlamıyla pekiştiren bir fiil: «Acele yürümeden nefesi tıkanmış ve heyecandan yüzü kıpkırmızı kesilmiş bir hâlde ihtiyarın yanına girdi.» -Y. K. Karaosmanoğlu. 10. Son veya aralık verilmek: «Okulda cumartesi günleri dersler saat kaçta kesiliyor?» -A. Kutlu. 11. Kendini herhangi bir şey gibi göstermek: «Üçüncü gün sabahı, o bir kuzu oldu, ben bir iradeli aslan kesildim.» -A. Gündüz. 12. Tutulmak, kapatılmak. 13. Makaslanmak. 14. Durmak: «Muazzez cevap vermedi ve münakaşa kesildi.» -P. Safa. 15. (-den) Yoksun kalmak: «Çocuk yiyip içmeden kesildi.» -R. N. Güntekin. 16. Sünnet olmak: «Galip Baba, çeker gider diye çocuk kesilinceye dek böyle yapmayı uygun görmüştü.» -M. İzgü. 17. argo Çok beğenmek, çok hoşlanmak.

KESİLMEK = (kesilmek nedir; kesilmek ne demek; kesilmek İngilizcesi) Süt, ayran bozulmak, ekşimek.

kesilmek = inkıtaa uğramak [öz Türkçe - eski terim]

kesilmek = zebh edilmek [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms