Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 12338KEPEK = (kepek nedir; kepek ne demek; kepek İngilizcesi) Tane yemlerin öğütüldükten sonra elenerek ununun ayrılması sonrası geriye kalan selülozca zengin hayvanlara suyla karıştırılarak verildiğinde dışkının kitlesini artırarak atılmasını kolaylaştıran kabuk kısmı.
KEPEK = (kepek nedir; kepek ne demek; kepek İngilizcesi) 1. Un elendikten sonra, elek üstünde kalan kabuk kırıntıları. 2. Başın derisinde oluşan küçük, beyaz pulcuklar: «Temizlenmeye hiç vakti olmayan kirli iş adamı gibi acı acı ter, kepek, yağ ve toprak kokuyor.» -A. Haşim. 3. tıp Bazı deri hastalıklarında deriden dökülen parçacıklar.
KEPEK = (kepek nedir; kepek ne demek; kepek İngilizcesi) 1. Yiyecek, rızk. 2. Pirinç unu.
KEPEK = (kepek nedir; kepek ne demek; kepek İngilizcesi) Demir yaylı tahta kapak, kepenk.
KEPEK = (kepek nedir; kepek ne demek; kepek İngilizcesi) Tavan kapısı.
KEPEK = (kepek nedir; kepek ne demek; kepek İngilizcesi) Toz gibi yağan kar.
KEPEK = (kepek nedir; kepek ne demek; kepek İngilizcesi) Yiyecek, rızık.
kepek = skuam [öz Türkçe - eski terim]