Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 19263KELEK = (kelek nedir; kelek ne demek; kelek İngilizcesi) Irmaklar üzerinde işleyen ve şişirilmiş tulumlar üzerine kurulan bir çeşit sal.
KELEK = (kelek nedir; kelek ne demek; kelek İngilizcesi) Irmaklarda işleyen ve şişirilmiş tulumlar üzerine kurulan bir çeşit sal.
KELEK = (kelek nedir; kelek ne demek; kelek İngilizcesi) 1. bitkibilim Olgunlaşmamış, ham kavun. 2. Irmaklarda işleyen ve şişirilmiş tulumlar üzerine kurulan bir çeşit sal. 3. sf. Yer yer çıplaklığı veya boşluğu olan: Kelek mısır. 4. sf. Kılsız: Kelek tulum. 5. sf. argo Aptal.
KELEK = (kelek nedir; kelek ne demek; kelek İngilizcesi) Aptal : Keleğin biridir.
KELEK = (kelek nedir; kelek ne demek; kelek İngilizcesi) Duvar örülürken tuğlalar arasına doldurulan çamur.
KELEK = (kelek nedir; kelek ne demek; kelek İngilizcesi) Düzen, al.
KELEK = (kelek nedir; kelek ne demek; kelek İngilizcesi) Düzen, hile.
KELEK = (kelek nedir; kelek ne demek; kelek İngilizcesi) Eski ayakkabı.
KELEK = (kelek nedir; kelek ne demek; kelek İngilizcesi) Hayvanların boyunlarına takılan büyük çan, çıngırak.
KELEK = (kelek nedir; kelek ne demek; kelek İngilizcesi) Kesik ya da kırık boynuz.
KELEK = (kelek nedir; kelek ne demek; kelek İngilizcesi) Mısır yaprağı.
KELEK = (kelek nedir; kelek ne demek; kelek İngilizcesi) Parasız alınan eşya.
KELEK = (kelek nedir; kelek ne demek; kelek İngilizcesi) Sal, kayık.
KELEK = (kelek nedir; kelek ne demek; kelek İngilizcesi) Tüysüz genç, eşcinsel.