• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

kazık

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 6187

demiryolu

tarım

KAZIK = (kazık nedir; kazık ne demek; kazık İngilizcesi) 1. Toprağa çakılmak için hazırlanmış, ucu sivri demir veya ağaç: Çadır kazığı. Hayvanı kazığa bağlamak. 2. Direk, sopa. 3. Yapıların temelinde kullanılan, toprağa çakılan veya toprak içine giren tahta, maden veya betonarmeden silindir, prizma vb. biçimindeki uzun parça. 4. sf. mec. Çok zor (soru, sınav vb.). 5. tkz. Aldatma. 6. sp. Genellikle yağlı güreşte, güreşçinin, elini hasmının kispeti içine sokarak yaptığı oyun. 7. esk. İnsanı üzerine oturtarak öldürdükleri, yere dik çakılmış sivri uçlu odun veya şiş. 8. esk. Kazığa oturtarak uygulanan öldürme cezası.

KAZIK = (kazık nedir; kazık ne demek; kazık İngilizcesi) Havuç : Kazık yiyeceğim.

KAZIK = (kazık nedir; kazık ne demek; kazık İngilizcesi) İnatçı.

KAZIK = (kazık nedir; kazık ne demek; kazık İngilizcesi) Sandalye.

KAZIK = (kazık nedir; kazık ne demek; kazık İngilizcesi) Tohumların köklenip topraktan çıkmamış durumu.

KAZIK = (kazık nedir; kazık ne demek; kazık İngilizcesi) Yağlı güreşte, yerde güreşirken, üstteki güreşçinin bir elini alttaki güreşçinin güreş donunun içine sokup yumruk yaparak, o güreşçinin hareket etmesine engel olma.

kazık = veted [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms