Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 10124KAZARA = (kazara nedir; kazara ne demek; kazara İngilizcesi) 1. Kaza sonucu, yanlışlıkla, bilmeden, kazaen, ezkaza: «Kazara çarptım herifçioğluna, koyduğu şeytan minarelerinin üstüne kıçüstü düşüverdi.» - = S. F. Abasıyanık. 2. Rastgele, tesadüfen: «Köşkün kapısından kazara postacı geçse sapsarı kesilirdi.» - = Ö. Seyfettin.
kazara = bilmeyerek [eski terim - öz Türkçe]
kazara = istemeyerek [eski terim - öz Türkçe]
kazara = yanlışlıkla [eski terim - öz Türkçe]