Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 7811KAYNAMA = (kaynama nedir; kaynama ne demek; kaynama İngilizcesi) Bir sıvıda, en yüksek buğu basıncının dış basınca eşit olduğu sırada, kabarcık çıkması olayı.
KAYNAMA = (kaynama nedir; kaynama ne demek; kaynama İngilizcesi) Bir sıvının buhar basıncının, bulunduğu ortamın basıncına eşit olduğu durumda, kabarcık oluşturarak buhar haline geçişi.
KAYNAMA = (kaynama nedir; kaynama ne demek; kaynama İngilizcesi) Bir sıvının doygun buhar basıncının bulunduğu ortamın basıncına denk olduğu durumda, kabarcık oluşumuyla birlikte buhar evresine geçişi.
KAYNAMA = (kaynama nedir; kaynama ne demek; kaynama İngilizcesi) Kaynamak işi: «Kırılan kaval kemiği yeni yeni kaynamaya başladığında arkadaşları ona içkiye devam ederse sakat kalacağını söylediler.» -İ. O. Anar.
KAYNAMA = (kaynama nedir; kaynama ne demek; kaynama İngilizcesi) Kum ve kireçten yapılan harçla örülen sağlam duvar.
kaynama = füzyon [öz Türkçe - eski terim]
kaynama = galeyan [öz Türkçe - eski terim]
kaynama = cûş [Türkçe - Osmanlıca]
kaynama = feverân [Türkçe - Osmanlıca]
kaynama = galeyân [Türkçe - Osmanlıca]