karşılık
Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 629ana kullanım
deyim
isim / noun
iş dünyası
KARŞILIK = (karşılık nedir; karşılık ne demek; karşılık İngilizcesi) 1. teminat. 2. Kâğıt para karşılığı değerli maden. 3. Herhangi bir nesnenin karşılığı olan para.
KARŞILIK = (karşılık nedir; karşılık ne demek; karşılık İngilizcesi) Bir işin ya da işlemin bir bedel alınarak yapılması durumu olup alman bedeldir. Vergiye tabi olan bu miktar olmaktadır.
KARŞILIK = (karşılık nedir; karşılık ne demek; karşılık İngilizcesi) 1. Bir davranışın karşı tarafta uyandırdığı, gerektirdiği başka davranış, mukabele: «Haykırışlarına etraftan karşılık gelmiyordu.» -H. R. Gürpınar. 2. Bir dildeki bir sözü başka bir dilde aynı anlamda karşılayan söz: «Sonra temaşa kelimesi doğrudan doğruya tiyatro kelimesinin karşılığı olarak kullanılmıştır.» -A. K. Tecer. 3. Cevap, yanıt. 4. Bir şey alınırken karşı tarafa verilen başka şey, bedel: «Bir buçuk aylığının karşılığı olan üç yüz lira hatırı sayılır bir para idi.» -R. H. Karay. 5. Bir iş için ayrılmış para, ödenek, tahsisat.
KARŞILIK = (karşılık nedir; karşılık ne demek; karşılık İngilizcesi) 1. İnanca. 2. Kâğıt para karşılığı değerli maden. 3. Herhangi bir nesnenin karşılığı olan para.
KARŞILIK = (karşılık nedir; karşılık ne demek; karşılık İngilizcesi) Ayna.
KARŞILIK = (karşılık nedir; karşılık ne demek; karşılık İngilizcesi) bedel.
KARŞILIK = (karşılık nedir; karşılık ne demek; karşılık İngilizcesi) Divan yazınındaki "nazire" karşılığı kullanılan bir terim.
KARŞILIK = (karşılık nedir; karşılık ne demek; karşılık İngilizcesi) İktisadi karar birimleri tarafından istenen veya gereksinim duyulan paranın verilmesi, ödeneğin veya malların sağlanması.
karşılık = bedel [öz Türkçe - eski terim]
karşılık = cevap [öz Türkçe - eski terim]
karşılık = diyet [öz Türkçe - eski terim]
karşılık = mukabele [öz Türkçe - eski terim]
karşılık = mukabil [öz Türkçe - eski terim]
karşılık = mukamele [öz Türkçe - eski terim]
karşılık = mütekabiliyet [öz Türkçe - eski terim]
karşılık = nazire [öz Türkçe - eski terim]
karşılık = tahsisat [öz Türkçe - eski terim]
karşılık = cevâb [Türkçe - Osmanlıca]
karşılık = cezâ [Türkçe - Osmanlıca]
karşılık = ivaz [Türkçe - Osmanlıca]
karşılık = mukâbil [Türkçe - Osmanlıca]
