• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

karalamak

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 5340

iş dünyası

KARALAMAK = (karalamak nedir; karalamak ne demek; karalamak İngilizcesi) 1. Boya veya kalemle birtakım şekiller çizerek bir yeri kirletmek: Duvarı karalamışlar. 2. Bir yazının üzerini çizerek onu geçersiz kılmak: Son iki satırı karalamalı. 3. Taslak olarak yazmak veya çizmek: «Defteri elime alıp şu iki sayfalık yazıyı karaladıktan sonra kapının yavaşça gıcırdadığını işittim.» -H. Z. Uşaklıgil. 4. (nsz) Hızlı ve acele olarak yazmak: «Birdenbire ayağa kalktı ve ayakta bir reçete karaladı.» -S. F. Abasıyanık. 5. mec. Leke sürmek, kötülük yüklemek, iftira etmek.

KARALAMAK = (karalamak nedir; karalamak ne demek; karalamak İngilizcesi) Horoz, tavukla çiftleşmek.

KARALAMAK = (karalamak nedir; karalamak ne demek; karalamak İngilizcesi) Kesici araçların ağzını bilemek.

KARALAMAK = (karalamak nedir; karalamak ne demek; karalamak İngilizcesi) Kötülemek, kara sürmek.

1: 0 ms