Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 3378KANIT = (kanıt nedir; kanıt ne demek; kanıt İngilizcesi) Yükümlülerin vergilerini ödemediklerini ya da az ödediklerini ortaya koyan belge ve işlemlerdir.
KANIT = (kanıt nedir; kanıt ne demek; kanıt İngilizcesi) 1. Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz, argüman: «Kanıtı gazetenin ikinci sayfasındaki damızlık haberiydi.» -Ç. Altan. 2. huk. Anlaşmazlık konusu olan şeyde, yargıcın kanılarını oluşturan şey, delil. 3. man. Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek, delil.
KANIT = (kanıt nedir; kanıt ne demek; kanıt İngilizcesi) Bir davada, sav, savunma, ileri sürmenin doğruluğuna yargıcı, yargılığı inandırmak, kanı vermek için yargılama türesinin kullanılmasını, toplanılmasını uygun gördüğü yazılı belgelerin, sözlü işlemlerin tümü.
KANIT = (kanıt nedir; kanıt ne demek; kanıt İngilizcesi) Bir önermenin doğruluğunu ya da yanlışlığını göstermek için izlenen yöntem.
KANIT = (kanıt nedir; kanıt ne demek; kanıt İngilizcesi) delil.
KANIT = (kanıt nedir; kanıt ne demek; kanıt İngilizcesi) Tanıtlamanın temeli, bir tanıtlamanın dayandığı önerme; bir anlatımın doğru ya da yanlışlığının temelini ortaya koymada dayanılan önerme.
KANIT = (kanıt nedir; kanıt ne demek; kanıt İngilizcesi) Tümdengelimci bir dizgede bir sav ya da çıkarımın doğruluğunu belgeleyen öncüller ya da önsayıtlar.
kanıt = argüman [öz Türkçe - eski terim]
kanıt = delil [öz Türkçe - eski terim]
kanıt = evidence [öz Türkçe - eski terim]
kanıt = evidens [öz Türkçe - eski terim]
kanıt = ispat [öz Türkçe - eski terim]
kanıt = postülat [öz Türkçe - eski terim]
kanıt = burhan [Türkçe - Osmanlıca]
kanıt = bürhân [Türkçe - Osmanlıca]
kanıt = delîl [Türkçe - Osmanlıca]
kanıt = huccet [Türkçe - Osmanlıca]