kalıntı
Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 4240ana kullanım
isim / noun
KALINTI = (kalıntı nedir; kalıntı ne demek; kalıntı İngilizcesi) Bir hesabın alacaklı değeri ile borçlu değeri arasındaki fark.
KALINTI = (kalıntı nedir; kalıntı ne demek; kalıntı İngilizcesi) 1. Artıp kalan şey, bakiye. 2. Eski çağlardan kalmış şehir veya yapı, ören, harabe: «Efes, Bergama'nın kalıntıları, ulaştıkları uygarlığı serer gözler önüne.» -N. Cumalı. 3. İz, işaret. 4. mec. Bir toplum, kültür, uygarlık vb.nden artakalan şey: «Bu babacan, filozof ve hazırcevap insanlar kuşağı, tükenen bir görgü devrinin son kalıntıları gibidir.» -H. Taner.
KALINTI = (kalıntı nedir; kalıntı ne demek; kalıntı İngilizcesi) Başkalaşmış kayaçlarda, ilkel dokusu korunmuş yapı.
KALINTI = (kalıntı nedir; kalıntı ne demek; kalıntı İngilizcesi) Bir maddenin orijinal bileşenlerinden bir kısmının alınmasından sonra geriye kalan kısmı.
KALINTI = (kalıntı nedir; kalıntı ne demek; kalıntı İngilizcesi) Bir sayışımın alacaklı değeri ile borçlu değeri arasındaki fark.
KALINTI = (kalıntı nedir; kalıntı ne demek; kalıntı İngilizcesi) bk. eski.
KALINTI = (kalıntı nedir; kalıntı ne demek; kalıntı İngilizcesi) Daha önce faal olan fakat evrim sırasında fonksiyonunu kaybeden herhangi bir organ ya da yapı.
KALINTI = (kalıntı nedir; kalıntı ne demek; kalıntı İngilizcesi) Değişen tarihsel ve toplumsal etkilere karşı büyük bir direnç göstererek geçmişteki köken, olgu, özellik ve görünümleri bakımından çok az değişikliğe uğramış olan ve bulundukları toplumsal düzen içinde, düzenin işleyişine uygun mantıksal bir durum göstermeyen halkbilim ürünleri, bk. halkbilim.
KALINTI = (kalıntı nedir; kalıntı ne demek; kalıntı İngilizcesi) Eski düzene özgü olup, toplumsal değişmelerden sonra da varlığını bir süre daha sürdüren ekin öğeleri.
KALINTI = (kalıntı nedir; kalıntı ne demek; kalıntı İngilizcesi) metalbilim: Metallerin erimeleri sırasında, dışık gibi çıkmayıp katılaşarak yapıda kalan sülfür, nitrür vb. özdek.
KALINTI = (kalıntı nedir; kalıntı ne demek; kalıntı İngilizcesi) Metallerin erimesi sırasında, dışık gibi çıkmayıp katılaşarak yapıda kalan sülfür, nitrür vb. özdek.
KALINTI = (kalıntı nedir; kalıntı ne demek; kalıntı İngilizcesi) Olduğu yerde geceleyen, eve gelmeyen kimse.
kalıntı = artefakt [öz Türkçe - eski terim]
kalıntı = bakiye [öz Türkçe - eski terim]
kalıntı = depozit [öz Türkçe - eski terim]
kalıntı = remnant [öz Türkçe - eski terim]
kalıntı = rest [öz Türkçe - eski terim]
kalıntı = rezidiv [öz Türkçe - eski terim]
kalıntı = rezidü [öz Türkçe - eski terim]
kalıntı = rezidüel [öz Türkçe - eski terim]
kalıntı = sekel [öz Türkçe - eski terim]
kalıntı = vestigeal [öz Türkçe - eski terim]
