• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

just

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 131

JUST = [cast] adjective
adil, doğru, dürüst * eşanlamlı : fair, equitable, impartial, unbiased, objective, right, lawful, honest, legal * karşıtanlamlı : unfair
İngilizce örnek : I think that was a just punishment.
Türkçe çevirisi : Bence bu adil bir ceza idi.
¤ adverb
1 tam, tastamam; hemen * eşanlamlı : exactly, precisely, absolutely
İngilizce örnek : I want a shirt just like this one.
Türkçe çevirisi : Tıpkı bunun gibi bir gömlek istiyorum.
İngilizce örnek : The house is just by the bus stop.
Türkçe çevirisi : Ev, tam otobüs durağının yanında.
2 sadece, yalnız * eşanlamlı : only, merely
İngilizce örnek : I just want to know the truth.
Türkçe çevirisi : Sadece gerçeği bilmek istiyorum.
3 az önce, demin; hemen, şimdi
İngilizce örnek : The sun has just risen.
Türkçe çevirisi : Güneş şimdi yükseldi.
4 yeni, henüz
İngilizce örnek : She's just getting over flu.
Türkçe çevirisi : Gribi yeni atlatıyor.
5 güçlükle, darı darına * eşanlamlı : barely, hardly, scarcely

1: 0 ms