Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 2661İŞKENCE = (işkence nedir; işkence ne demek; işkence İngilizcesi) Ağaçişlerinde çatkı ya da yapıştırmayı sağlamak için kullanılan vidalı sıkıştırma araçlarına verilen genel ad.
işkence = kıyınç [eski terim - öz Türkçe]
işkence = yıldırı [eski terim - öz Türkçe]
işkence = perseküsyon [öz Türkçe - eski terim]
İŞKENCE = (işkence nedir; işkence ne demek; işkence İngilizcesi) 1. Bir kimseye maddi veya manevi olarak yapılan aşırı eziyet. 2. Düşüncelerini öğrenmek amacıyla birine uygulanan eziyet: «Ona, evimize niçin geldiğini sormak işkencesini de yaptım.» - = S. F. Abasıyanık. 3. Aşırı gerginlik, sıkıntılı durum, azap: «Beklemek işkencesi yüreğini fena didiklemeye başladı.» - = P. Safa. 4. Vidalı bir tür sıkıştırma aracı.
İŞKENCE = (işkence nedir; işkence ne demek; işkence İngilizcesi) 1. Dost olmak, arkadaş olmak. 2. Hayvan birine alışmak. 3. bk. iskelet.
İŞKENCE = (işkence nedir; işkence ne demek; işkence İngilizcesi) 1. İki tahtayı sıkıştırmaya yarayan araç. 2. Atları nallarken burunlarına takılan ağaç kıskaç. 3. Semerlere yük sarmaya yarayan, boynuz biçimindeki ağaç çengel.
işkence = acı verme [Osmanlıca - Türkçe]
işkence = eziyet etme [Osmanlıca - Türkçe]
işkence = şikence [Türkçe - Osmanlıca]