• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

izlemek

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 372

izlemek = seyretmek [öz Türkçe - eski terim]

izlemek = takip etmek [öz Türkçe - eski terim]

İZLEMEK = (izlemek nedir; izlemek ne demek; izlemek İngilizcesi) 1. Birinin veya bir şeyin arkasından gitmek, takip etmek: «Babam kaşları çatılmış, başını sallayarak izliyor bizi.» -A. Ümit. 2. Zaman, süre, sıra vb. bakımından gelmek, arkasından gelmek, arkasında olmak: Geceyi gündüz izler. 3. Bir olayın gelişimini gözden geçirmek: «Bu ustaca düzeni Osmanlıların her işinde izleyebilirsiniz.» -S. Birsel. 4. Eğlenmek, görmek, öğrenmek için bakmak, seyretmek: Televizyonu izlemek. 5. Belirli bir yönde gitmek: «Geç vakit hayvanla, Deliçay'ı izleyip gidiyordum.» -H. E. Adıvar. 6. Gözlemek, incelemek: Çocuk kuşu gözleriyle izledi. 7. Belirli bir tutum, davranış veya düşünceyi benimsemek: Bu üretim politikasını izleyeceğiz. 8. Bir şeye uymak, bağlı olmak: Modayı izlemek. 9. Herhangi bir olayla ilgilenmek: «Çeşitli siyasi olaylar karşısındaki tepki ve düşüncelerini dolaylı da olsa izleyebiliyordum.» -H. Taner.

İZLEMEK = (izlemek nedir; izlemek ne demek; izlemek İngilizcesi) izi sıra gitmek, takip etmek, izinde yürümek.

İZLEMEK = (izlemek nedir; izlemek ne demek; izlemek İngilizcesi) Sinema 1. Film izleme eylemi. 2. Televizyon izleme eylemi.

izlemek = ittibâ etmek [Türkçe - Osmanlıca]

izlemek = seyr etmek [Türkçe - Osmanlıca]

izlemek = takîb etmek [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms