• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

instant

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 3759

bilişim

INSTANT = ['instınt] noun
an, dakika * eşanlamlı : moment, minute, twinkling, flash
İngilizce örnek : The nurse said it would only take an instant to give the injection.
Türkçe çevirisi : Hemşire, iğne yapmanın sadece bir an süreceğini söyledi.
¤ adjective
1 hemen olan, acil * eşanlamlı : immediate, quick, urgent, prompt
İngilizce örnek : We expect instant justice.
Türkçe çevirisi : Acil adelet bekliyoruz.
2 (yiyecek) çabuk ve kolay hazırlanabilen * eşanlamlı : instantaneous, quick
İngilizce örnek : I sometimes buy instant soup when I don’t have time to cook.
Türkçe çevirisi : Yemek yapmak için vaktiğim olmadığı zaman bazen hazır çorba alırım.
* instant coffee = neskafe

1: 0 ms