Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 4121inat = ayak direme [eski terim - öz Türkçe]
inat = direnim [eski terim - öz Türkçe]
inat = direnme [eski terim - öz Türkçe]
inat = diretim [eski terim - öz Türkçe]
İNAT = (inat nedir; inat ne demek; inat İngilizcesi) 1. Bir konuda direnme, ayak direme, diretme, direnim: «Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından biri ve ilkidir.» - T. Buğra. 2. Birine karşı çıkma, karşı düşünce ileri sürme: «İddia kızışmış, âdeta inat hâlini almıştı.» - Ö. Seyfettin. 3. sf. hlk. İnatçı.
İNAT = (inat nedir; inat ne demek; inat İngilizcesi) Bostan dolaplarında suyun düşüş yönüne karşı çakılan kazıklara destek olarak konulan ağaç.
inat = iddiâ [Türkçe - Osmanlıca]
inat = inâd [Türkçe - Osmanlıca]
inat = lecâcet [Türkçe - Osmanlıca]