İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 15406 IMPRINT = [im'print] verb
1 iz bırakmak
İngilizce örnek : The sand was imprinted with their footmarks.
Türkçe çevirisi : Kumda onların ayak izleri vardı.
2 akıllarda iz bırakmak, zihne kazınmak
İngilizce örnek : Atatürk’s speech is deeply imprinted on Turkish people’s minds.
Türkçe çevirisi : Atatürk’ün söylevi Türk halkının zihinlerine kazınmıştır.
¤ noun
damga; iz
İngilizce örnek : You can see the imprints of some famous people in this street in Hong Kong.
Türkçe çevirisi : Hong Kong’daki bu caddede bazı ünlü insanların (el, ayak) izlerini görebilirsiniz.