ilişmek
Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 4830ana kullanım
İLİŞMEK = (ilişmek nedir; ilişmek ne demek; ilişmek İngilizcesi) 1. Bir şeye hafifçe dokunmak, takılmak: Elim çiçeklere ilişti, vazo devrildi. 2. Elini sürmek, dokunmak: «Bir sancılı yerine dokunmuşum gibi ızdırapla, bırak, ilişme diye inledi.» -F. R. Atay. 3. Bir şeyin kenarına kısa bir süre için oturmak: «Sonra gene usulca hastanın karyolasına yandan ilişerek oturdu.» -N. Cumalı. 4. Karışmak, rahat vermemek, müdahale etmek: «Sanat edebiyat açısından, derginin politikasıyla tam uyuşmasa da burada tek satırıma ilişmediler.» -A. Ağaoğlu. 5. mec. Değinmek, sözünü etmek: O konuya hiç ilişmedik. 6. hlk. Şaka etmek.
İLİŞMEK = (ilişmek nedir; ilişmek ne demek; ilişmek İngilizcesi) Irza geçmek.
İLİŞMEK = (ilişmek nedir; ilişmek ne demek; ilişmek İngilizcesi) Parlamak, tutuşmak, yanmak.
İLİŞMEK = (ilişmek nedir; ilişmek ne demek; ilişmek İngilizcesi) Şaka etmek.
